Kanal Manavgat Genel Yayın Yönetmeni Hidayet Özcan gündemi sarsacak bir haber- röportaja imza attı. Kutlarım.
Manavgat Belediyesi’nin bin bir emek vererek hayata geçirdiği Boğaz Mevki Halk Plajı’na rahat ulaşım sağlamak için yapılan iki kilometrelik taşıt yolunun trafiğe kapatılacağını iddia etti. Şayet bu iddia doğru ise Manavgat halkının denize ulaşımı artık hayal olacak.
Ben şahsen bu iddianın doğru olduğu kanısındayım. Çünkü Kanal Manavgat’ın böyle bir habere imza atması için elinde mutlaka bilgi ve belgenin var olması gerekir. Özellikle iktidar partisinin tepkisini çekecek böyle bir habere kanıtsız imza atılmaz. Özcan’da zaten yorum yapma yerine orada piknik yapan insanlarla konuştu, düşüncelerini sordu. Halkın bu karara tepkisi çok sert oldu. Alınan bu kararın Manavgat belediyesi ile halkının cezalandırılmak istendiğini açık ve net dile getirdiler.
Manavgat Kaymakamı Sayın Abdülkadir Demir başta olmak üzere elbet Başkan Sözen’de resmi bir açıklama yapacaklardır. Bu açıklamalar sonrasında taşıt yolunun trafiğe neden kapatılacağının gerekçesini yetkili ağızlardan öğrenmiş olacağız.
Gün, hafta ay geçmiyor ki Manavgat’la ilgili olumsuz bir haberle uyanmayalım. Hangi birini takip edeceğimizi, sayacağımızı unuttuk.
5 yıldır kamuoyunun gündeminde düşmeyen, yapımı yılan hikâyesine dönen 300 yataklı Devlet Hastanesi…
15 yıldır büyük mücadeleler verilerek Manavgat’a kazandırılan Organize Sanayi Bölgesi’nin imar planını hazırlamakla yükümlü Ega Şehir Planlama firmasının bazı resmi kurumların gerekli yasal evrakları zamanında vermedikleri için sözleşmesini fes ettiğini sözleşme yapılan kuruma bildirdiğini ve kurumunda bunu kabul ettiğini sosyal medya hesabından kamuoyuna duyurması…
Yeni hal projesinin içler acısı hali. Yeni hale taşınmamak için her türlü yolu deneyecekleri mesajını veren komisyoncular…
Şimdi de halk plajına gidilen taşıt yolunun trafiğe kapatılacak olması… Ve buna benzer birçok bilmediğimiz konu ya da konular…
Manavgat Belediyesi rutin belediye hizmetlerinin yanı sıra elinden kayıp giden değerleri korumak için yasal zeminde nezaketle hak mücadelesi veriyor.
İktidarın Manavgat Belediyesi’ni yalnızlaştırma politikaları karşısında bizler neden suskun kalıyoruz?
Bu ilçenin sivil toplum kuruluşları yok mudur? Neden bir ses verip, bir irade ortaya koymuyorlar, koyamıyorlar?
Örgütlü bir toplumun neler yapabileceğini 2005 yılında Sorgun Ormanlarında yakın tarihte de Ulualan örneğinde gördük, yaşadık.
Şimdi toparlanma zamanı. Her türlü siyasi düşünceden uzak bir ve birlik olma zamanı. Manavgat’ta yürüyen her canlının, Manavgat için yüreğini ortaya koyma zamanı..
Şayet yaşadığımız kente biraz saygımız, sevgimiz, aidiyet duygumuz varsa; bizlere yaşatılan her türlü olumsuzluğa karşı ses verme zamanı…
Yeter artık… Sabrımız tükendi. Yarın çok geç olabilir…
Şimdi bir ve birlikte olmanın tam zamanı…