Bu yöntemde bir siyasinin ahlaklı kalması eşyanın tabiatına aykırıdır.
Ahlaklı bir siyasetçi, rakiplerinin maskarası olmakta gecikmez.
İyi olmak liderlerin yumuşak karnıdır.
Bir kişi liderliğe iyiliğin basamakları ile çıkar, ama o konumu ancak kötü olarak korur.
Tarih sahnesine kötülük yapmadan konumunu koruyan bir lider henüz gelmemiştir.
İster Cumhurbaşkanı olsun ister belediye Başkanı.
Hatta bir şirketin yöneticisi bile konumunu ancak kötülük yaparak korur.
Ahlaklı olmak, liderler ve başkanlar için bir zaaftır.
Bir konuma gelmek bir bedel ister; bu bedeli ödemeyi göze alanlar ancak o konumun nimetlerinden yararlanmayı hak ederler.
Milyarlarca lirayı seçilmek için harcamayı göze alan bir siyasinin ödülünü geri alması neden ahlaksızlık sayılsın ki?
Kötüler tarih yazarken iyiler ancak onların kayıtlarını tutar.
Bir belediye başkanı veya milletvekilinin seçilmek için devasa paralar harcamayı “ahlaksız” saymayan sistem, kazananın bu bedeli tahsil etmek istemesini nasıl ahlaksızlık sayabilir ki?
Esas, bu yöntemle seçilmiş bir siyasiden ahlak beklemek ahlaksızlıktır.
Bir siyasi kazanmak için ödediği bedeli (parayı) ya kendi karşılamıştır veya başkaları karşılamıştır.
Eğer bedeli kendi karşılamışsa, egemenlik hakkından alacaklıdır; bunu tahsil etmesi kadar doğal ne olabilir?
Eğer bedeli başkası harcamışsa, o zaman egemenlik hakkından borçludur. Bu borcunu ödemesi neden ahlaksızlık sayılsın?
Bir ihalenin – bu seçim sisteminde – kamu yararını koruduğunu düşünmek saflıktır.
İhalenin adaletli olup olmadığı, kamu yararı taşıyıp taşımadığının hiç önemi yoktur. Önemli olan, kara kaplıya uygun olmasıdır
Kara kaplıya uygunluğun, vicdanlara uygunluğunu hiç kimse bekleyemez…
Bu gün bir yazı dizisine başladım: Siyon Protokolleri…
İnanın, herkes görünüşte bu protokollere karşı olduğunu söyleyecektir ama içlerinden bu görüşleri hayranlıkla izleyeceklerdir.
Çünkü insanlar iyiyi sever ama kötüyle iş yapar.
Çünkü bir yönetici veya sıradan bir insan kötülük beklemediği kişiye boyun eğmez.
Siyasiler durumlarını korumak için kendilerine kötü karakterlerden bir çember oluştururlar. Elbette bu çemberde insanlık değeri çok yüksek olan kişilerde vardır ama o kişileri göstermelik olarak iyilere karşı bulundururlar.
Yetkiler daima kötüler ve vicdan sahibi olmayanlar arasında paylaştırılır.
İyiler, sadece ruhların dinlendirilmesi için orada öylesine dururlar.
Siyon Protokolleri adlı yazı dizisini izlemenizi öneririm.
Kötülüğünüz, haksızlığınız, adaletsizliğiniz için haklı bir gerekçe bulabilir mutlu olabilirsiniz.
Bu fırsatı kaçırmayın...
Salakça bir öneri: Belediyelerin “imar”, “Park ve Bahçeler”, “Çöp Toplama” “Asfalt”, ”kaldırım söküp yeniden yapma” yetkilerini kaldırın… O zaman bakalım belediye başkanlığına kimler talip?
Hakikaten salakça oldu: Ama iyiliği öneren her şey salakçadır da ondan…
