

Bağnaz, maksatlı siyasi dedikodular insanları kukla haline getirir. Kuklanın ipleri birilerinin elindedir ancak sahibi izin verdiği sürece hareket eder, konuşur. Kuklanın ruhu, canı, ahlakı yoktur! Sonuçta kukladır der geçeriz ama biliriz ki yüreği de cesareti de yoktur ne kuklanın nede sahibinin.
Pazar Günü akşam saatleri balkonumda çay keyfi yapıyorum. Telefonum çalmaya başladı. Karşımdaki ses, “Nefi Başkan görevden alınmış. Manavgat çalkalanıyor. Haberiniz var mı” diye soruyor? Dedikodudur deyip dikkate almamalarını söylüyorum. Ancak telefonların ardı arkası kesilmiyor. Bu doğrultuda 15’e yakın telefon alıyorum. Çareyi telefonumu kapatmakta buldum.
Birileri hangi amaca hizmet ediyorsa ortaya bir yalan atıyor ve insanlarımız bu yalanı maalesef kulaktan kulağa öyle hızlı yayıyor ki; öyle bir an geliyor ki yalanı piyasaya sürende attığı yalana kendisi de inanıyor.
Yalana inanmak kolay, gerçeğe ulaşmak zor. Yalanın gerçeklerden çok daha fazla alıcısı var. İnsanımız gerçeğe ulaşmak yerine işin kolayına kaçarak yalana inanmayı seçiyor.
Peki, bunu niçin yapıyor?
- Belediyeden maması kesilmiştir
- Kıskançlığından
- Bir akrabasını işe aldıramamıştır
- İmarda usulsüzlük istemiştir
- Avanta ihale alamamıştır
Bu şıklardan hangisi derseniz; bana göre hepsi. O zaman ne yapalım? Hazır Sayıştay müfettişleri buradayken başkan Nefi Kara’ya çamurları atalım, o uğraşsın dursun.!!!
Manavgat Belediye Başkanı Op. Dr. Niyazi Nefi Kara, şahsı ile ilgili bu dedikoduları önemsemiyor ve hatta cevap verme basitliğine de düşmüyor. Başkan Kara’nın bu tavrı dedikoducuları çileden çıkarıyor. Atış serbest olduğu için de bu güruhlar salladıkça sallamaya devam ediyor.
Öyle yalanlar var ki onlardan ağızdan çok kulaklar sorumludur. Bu sorumlu(suz) kulaklar CHP’ye dolayısıyla da Manavgat’a zarar verdiklerini bilmezler mi?
Aslında Başkan Kara, her konuşmasında bunlara ince cevaplar veriyor ama ya anlamak istemiyorlar ya da üstlerine alınmıyorlar. Çünkü kaostan beslenerek varlıkları sürdürme alışkınlığına düşen dili olup yüreği ve beyni olmayan bu insanlar, Manavgat’ta irin toplamış toplumsal bir yara olarak hep vardılar.
Başkan Kara’nın konuşmalarında sıklıkla beyin cerrahı olduğunu hatırlatması egosu ya da kibrinden değil. Hele hele insanları küçümsemesinden hiç değil.
Başkan Kara, sanırım bir bilim insanı olarak beynimle düşünür, en doğrusunu yapmak için yüreğimi cesaretle ortaya koyarım mesajını veriyor.
Sekiz Milyar nüfuslu dünyamızda 49 bin 940 beyin cerrahı var. Türkiye’de ise bu rakam bin 400. Yani 85 milyonluk ülke nüfusunda bin 400 beyin cerrahından biride Manavgat Belediye Başkanı Op. Dr. Niyazi Nefi Kara.
Bu gerçekle yüzleşmemiz gerekirken onu siyasetin, o pis derin karanlık çukuruna çekmek istemek önce Manavgat’a sonra bilime ihanet etmektir.
Zaten bu dedikodular değil mi Manavgat’ı bir adım ileri taşımayan?
İnsanları sevmiyorsanız bile onları rahat bırakın! Bırakın ki işlerini yapsınlar!..