Cumhuriyet Neden 29 Ekim’de İlan Edildi?
Hazırlayan: Celâl GÖRGEÇ
Cumhuriyet; Türk milletinin her türlü imkânsızlığa rağmen vatan sevgisi, hürriyet ve istiklâl aşkıyla bağımsızlığına kavuşabilmek için giriştiği millî mücadelenin ardından elde ettiği büyük zaferle taçlanan büyük bir günün adıdır. Cumhuriyet; milletimizin birlik içinde verdiği varoluş mücadelesinin, fedakârlık ve büyük bir kahramanlıkla ölümsüzleştirilmesinin sonucudur. Cumhuriyet; Kurtuluş Savaşı’nda verilen kahramanca mücadelenin ardından milletimiz için yeniden dirilişin simgesidir.
Muhtemelen 29 Ekim’in o günün şartlarında rastgele denk gelen bir tarih olduğunu düşünüyorsunuz. Ancak 29 Ekim gününün seçilmesinin çok özel bir nedeni var. Bilindiği üzere, Osmanlı 30 Ekim 1918’de Mondros’ta İtilaf Devletleri’yle koşulları ağır bir teslimiyet antlaşması imzalamıştır. İtilaf Devletleri, Mondros Mütarekesi’nin özellikle 7. ve 24. maddesinden yararlanarak ülkenin hemen her yerini işgal etmeye başlamıştır. Antlaşmanın 7. maddesine göre, İtilaf Devletleri kendi güvenliklerini tehlikede gördükleri herhangi bir noktayı işgal edebilecekti. Yine antlaşmanın 24. maddesine göre İtilaf Devletleri Anadolu’nun doğusundaki altı ilde bir karışıklık çıkarsa işgal edeceklerdi. İtilaf Devletleri, Osmanlı Devleti tarihinde sonun başlangıcı olarak kabul edilebilecek olan Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından bir hafta sonra İstanbul’u işgal ettiler. Bu işgalin ardından İngiltere Musul ve çevresine, Fransa Suriye’ye, İtalya ise Anadolu’nun güney sahillerine asker çıkardı. Bütün bu gelişmeler, kendini öz vatanında esarete düşme tehdidi altında gören Türk milletinin Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde örgütlenerek bir istiklâl savaşı vermesine ve bunun sonunda bağımsız bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmasına yol açmıştır.
Atatürk 29 Ekim’i seçmesinin nedenini 1925 yılındaki Cumhuriyet Bayramı kutlamaları esnasında 9 Eylül’de İzmir’e giren süvari kolordusunun komutanlığını da yapan Fahrettin Altay Paşa’ya açıklamıştır. Çankaya’dayken Fahrettin Altay Paşa, Atatürk’e şöyle der: “Paşam, benim dikkatimi çekmiştir. Hep düşündüm. 30 Ekim 1918 günü mütareke ilan edildi. Adana’daki karargâhınızdan başkente verdiğiniz şifreyi hatırlıyorum. Şimdi aradan zaman geçti, Cumhuriyet’imizin ilanının 29 Ekim gecesine gelmesi acaba bir tesadüf müdür? Üç gün evvel, beş gün sonra da olabilirdi.”
Bunun üzerine Atatürk “Mütarekenin ilk günlerini hatırlarsın. Saray ve hükûmet teslimiyeti kabul etmişti. Hükûmet sarayın, saray da İtilaf Devletleri’nin elinin altına girmişti. Saray bu hâlinden memnundu. Fakat, ben bunu kabul edemezdim. Buna karşı koymakla bir çıkış yolunu temin ederek, bu mazlum milleti tarih sahnesinden silmek, ortadan kaldırmak isteyenlere karşı harekete geçmek için kendimi vazifeli saymıştım. Dünyada tek başımıza idik, fakat benim inandığım ideale benimle beraber olanlar da bağlandılar ve netice hasıl oldu. Mütareke 30 Ekim 1918’de imzalanmıştı. Vatan parçalanmış, istilaya uğramıştı. Peki, 30 Ekim 1918’den bizim İzmir’e girdiğimiz tarih olan 9 Eylül 1922’ye kadar kaç yıl geçti? Dört yıl. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’i ilan ettik. İşte beş yıla sığdırdığımız büyük inkılap, bizim yaşadığımız şartlara duçar olmuş, hangi milletin tarihinde vardır?… Beni en çok mesut eden hadise, bu mazlum milletin hak ettiği bu yere gelmesidir. Sen benim 30 Ekim 1918 sonrası günlerdeki çektiğim azabı bilirsin. Yanımdaydın. Mondros 30 Ekim’dir, Cumhuriyet 29 Ekim. İşte bu da bir milletin, mazlum bir milletin ahıdır.” Atatürk bir an durarak şöyle dedi: “Deyiniz ki, bu tarihten silinmek istenilen bir milletin öcüdür…” Ulu Önder, böylelikle tüm dünyaya “Ben 30 Ekim’i tanımıyorum! Ama siz 29 Ekim’i tanıyacaksınız!” demiştir.
Cumhuriyetimizin 100. yılında Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, bu vatan için canlarını feda eden kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz. Cumhuriyet’imizin 100. yılı kutlu olsun!
Kaynaklar
Öztürk, C. (2020). Mondros Mütarekesi. TDV İslâm Ansiklopedisi (30. c.) içinde, s. 271-273, TDV Yayınları.
Sorgun, Taylan (2020). Mütareke Dönemi ve Bekirağa Bölüğü. Kaynak Yayınları.