Side’de yıllardır arkeolojik kazı yapılıyor. Bulunan ya da bulunmayan tarihi eserler hakkında hiçbir açıklama yapılmıyor. Bu durum ister istemez kafalarda soru işareti yaratıyor.
Vatandaş; “ Çıkarılan tarihi eserler acaba bir adreste mi toplanıyor?” diye soruyor, kulaktan kulağa fısıldanıyor…
Aslından herkes her şeyin farkında ama susmak en hayırlısıdır. Zaten, “söz gümüşse sükût altındır” atasözüyle büyütülmüş, uyutulmuş neslin çocuklarıyız.
Yani büyüklerimizden bu yönde öğüt almışız…
Konuşmak güzel, yararlı bir şey olabilir, ama susmak ondan daha iyidir.
Araştırmacı yazar Ecz. Mahmut Öz geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından “Büyük felaketle karşı karşıyayız… Türkiye genelinde müzelerin işletmesi özelleştirilmiştir” feryat figan bir paylaşım yaptı.
Öz’ün bu feryadına katılmamak elde değil, ama elden de ne gelir ki?
Türkiye’nin en önemli 48 müze ve ören yerinin gişe ve kontrol sistemleri, Eylül, 2010 yılında gerçekleştirilen ihale ile zaten özelleştirilmişti.
İlk ihaleyi TÜRSAB almıştı. TÜRSAB üç yıl müzeleri işletti. Ama bakanlığın asıl amacı daha fazla müze ve ören yerini özelleştirmekti. Nitekim 2013 yılında bu sayı 105 müze ve ören yerinin özelleştirilmesiyle sonuçlandı.
Şirketin müzecilik faaliyeti yok
İhaleyi SICPA adlı İsviçre merkezli bir şirket kazandı. 1927 yılında kurulan şirketin, şirket kuruluşunda ‘müzecilik’ faaliyetiyle ilgili bir madde yok. Şirket, kurulduğundan bu yana geliştirdiği teknolojiler ile güvenli tanımlama, takip-izleme ve denetim çözümleri ile hizmet veriyor.
Şirket baktı ki müze ve ören yerlerinden tatlı para kazanıyor, 2018 yılında gerçekleştirilen ihale ile tüm müze ve ören yerlerinin işletmesini alıyor.
İhale bedellerine baktığımızda şirketin 54 müze ve ören yeri için 1 Mart 2018 tarihinde yapılan ihaleyi 3 milyar 907 milyon TL bedelle kazandığını görüyoruz. Hemen akabinde giriş fiyatlarının 2018 verilerine göre % 80 arttığına şahit oluyoruz.
Mahmut Öz paylaşımında ayrıca çok çok önemli bir hususa dikkat çekiyor. Sorumluluk duygusuyla da haykırıyor. Aslında hepimizin ortak kaygısına ses oluyor Mahmut Öz.
Kutsal emanetler yabancı kontrolünde
Söz konusu şirket Topkapı Sarayı içinde bulunan “KUTSAL EMANETLER BÖLÜMÜNÜN” sorumluluğunu da üstleniyor.
Kutsal emanetlerimizin sorumluluğunu, korunmasını yabancı patentli bir şirkete vermek ayıbıdır aslında bizi üzen ve kahreden.
Side müze ve tiyatrosunu her yıl 400 bine yakın yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor. 2021 yılı verilerine baktığımız zaman ülke genelinde müze ve ören yerlerini 16 milyon kişi ziyaret etmiş. 2019 yılında bu sayı 35 milyon kişi.
Varın bu ihalenin ekonomik boyutunu siz hesaplayın…
Tarihi eserlerimize ne oluyor sorusunu kulaktan kulağa fısıldamaya devam edeceğiz gibi görünüyor….
