Site icon Manavgat Gerçek

Zihinsel Tasarruf Devri

“Konuşma özgürlüğümüz var, peki ya konuşma isteğimiz? Onu kim çaldı? Bir zamanlar “düşünmek” insana yakışır bir faaliyet sayılırdı. Şimdi ise modası geçmiş bir alışkanlık. Yeniçağın mottosu belli: “Enerjini tüketme, fikrini de sakla.” Ne de olsa her fikir bir kalori yakar, değil mi? Artık düşünmek yerine “paylaşmak”, tartışmak yerine “yorum yapmak”, okumak yerine “başlık taramak” var. Düşünce, yerini “görüşe”; görüş ise “story”e bıraktı. Ve biz buna ilerleme diyoruz. Kısa Cümleler, Büyük Rahatlıklar Bir cümlenin sonunu getirmeye üşenen bir toplum olduk. Çünkü uzun cümleler, uzun düşünceler gerektirir —ve o kadar zamanımız yok. İçinde “ama” geçen her cümle zaten fazla karmaşık. Net olmalıyız: “Bizden misin, değil misin?” Arada kalmak? O da fazla zihinsel efor istiyor. Eskiden “sorgulamak” entelektüel bir refleks sayılırdı,  şimdi “negatif enerji” yaymakla eşdeğer. “Boşver düşünmeyi” tavsiyesi artık bir yaşam felsefesi. Bir tür “zihinsel minimalizm”: Ne kadar az düşünürsen, o kadar huzurlu oluyorsun. Düşünce Tasarrufu: Yeni Yeşil Enerji İnsan beyni, doğanın en fazla enerji tüketen organıymış. Demek ki biz, çevreye duyarlı bir toplummuşuz! Düşünmeyerek karbon ayak izimizi azaltıyoruz. Ne güzel, değil mi? Zihin boş, vicdan sessiz, dünya zaten yanıyor —ama biz sürdürülebilir bir duyarsızlık inşa ediyoruz. Artık herkes kendi fikrini “geri dönüştürüyor.” Dün duyduğunu bugün söylüyor, bugün duyduğunu yarın paylaşıyor. Yaratıcılık bitti ama “yeniden paylaşım” oranı arttı. Ekonomi kötü ama fikir piyasası mükemmel: herkesin her konuda bir “görüşü” var, ama kimsenin bir “fikri” yok.
Exit mobile version