Türkiye İşçi Partisi (TİP) Manavgat İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Derya Dönmez, “ Türk halkı mücadelesinden, haklarından, özgürlüklerinden, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında insanca bir yaşama kavuşma özleminden asla vazgeçmeyecek” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay tarafından cezası onanan Hatay Milletvekili Can Atalay için alacağı karar öncesi Türkiye İşçi Partisi (TİP) Manavgat İlçe Örgütü yöneticileri Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.
“Gezi bir terör eylemi değildir”
Can Atalay’ın yargılanma sürecinin ve Mahkemenin verdiği kararların siyasi nitelikte olduğunu tüm dünyanın bildiğini savunan TİP yöneticisi Derya Dönmez, “ Tüm bu gerçekler göz önündeyken, Adalet Bakanı önce hukuk devletinden bahsedip sonra da, Gezi’yi terörle bağdaştıran sözler söyleme cüretini göstermiştir. Gezi bir terör eylemi değildir.” dedi.
Derya Dönmez’in konuşmasında öne çıkan satır başları şöyle:
“Can Atalay Hukuksuz bir şekilde cezaevindedir”
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu yarın önemli bir karar verecek. Hukuksuz bir biçimde Silivri zindanında tutulan Hatay Milletvekilimiz Can Atalay hakkında bir karar verilecek. Atalay’ın vekil adaylığı hukuka uygun şekilde olmuştur. Hatay halkı tarafından seçilmiştir. TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun üyesidir. Meclis’te odası, danışmanları vardır. Vekillik görevini yapmasının önünde hiçbir engel yoktur ve hukuksuz şekilde cezaevindedir.
“Anayasa Mahkemesi’nin Kararı Siyasi Olmasın”
Anayasa Mahkemesi’nin bu basit ve kesin gerçeği tespit etmesi gerekir. Anayasa’nın açık hükümleri bunu gerektirir. Yeter ki verecekleri karar siyasi olmasın!
“Yürüyüşümüz 11 gündür devam ediyor”
Özgürlük yürüyüşümüz, Genel Başkanımız Erkan Baş’ın öncülüğünde 11 gündür devam ediyor. Can Atalay için, depremzedeler için, bu ülkenin emekçileri, yoksulları için, emeklileri için, ellerinden alınan kız çocukları için, gençler için, hayatın her alanında şiddete ve baskıya uğrayan kadınlar için, Cumhuriyet için, laiklik için, doğamız ve tüm canlılar için yürüyoruz.
“Cumhuriyet ve Laiklik için yürüyoruz”
Tek başımıza yürümüyoruz. Halkla birlikte, toplumsal mücadelenin bütün dinamikleriyle kol kola verdik, öyle yürüyoruz. Erkeği, kadınıyla, genci yaşlısıyla omuz omuza, gönül gönüle birlikte yürüyoruz. Gelecekte, “ Biz özgürlüklerimizi böyle kazandık” demek için yürüyoruz…
Türkiye bu kirli, kokuşmuş düzenden, onun siyasetinden, siyasetçilerinden ve bu saray iktidarından kurtulacak! Söz veriyoruz..
